“…. örtülü kazanç dağıtımına ilişkin yasal düzenlemelerin amacının, kuruma ait kazancın tamamen ya da kısmen vergiye tabi tutulmaksızın kurum dışına çıkarılmasını önlemek olduğu,
örtülü kazanç dağıtımından söz edilebilmek için doğrudan ya da dolaylı bir ortaklık ilişkisinin ve menfaat aktarımının ortaya konulması gerektiği,
davacı şirket tarafından, gerek inceleme elemanına verilen ifadede gerek dava dilekçesinde, söz konusu paraların şirket işleri için kullanıldığı iddia edilmesine karşın para hareketlerinin gerçek mahiyetinin araştırılmadığı, emtia alımında kullanılıp kullanılmadığı hususunda yasal defterler üzerinde bir inceleme yapılmadığı, ortaklar tarafından şahsi menfaat sağlamaya yönelik kullanıldığı hususunda da bir tespitte bulunulmadığı, ayrı bir hesapta takip edilen ortaklarına olan borçların dikkate alınmadığı, bu haliyle 213 sayılı Kanunun 134’üncü maddesinde öngörülen, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırma ve tespit etme amacına uygun düşmeyen, eksik ve varsayıma dayalı inceleme üzerine yapılan tarhiyata karşı açılan davayı reddeden Mahkeme kararında hukuka uyarlık görülmediği “
(Danıştay 4.Daire 13.5.2014 E:2014/83 K:2014/3310)